Sayfalar

23 Ağustos 2010 Pazartesi

REFERANDUMA DOĞRU…

Ülke gündemi dâhili ve harici dayatmalarla allanıp pullanıyor, zemin ise son derece kaygan… Hedef ise vatanın bölünmez bütünlüğü ve ulus devlet…
12 Eylül’de bir referandum yapılacak ve Anayasa değişikliği halkın takdirine sunulacak. Ancak Anayasa taslağının içeriğinden söz eden pek yok.
Biz bu kısa söyleşinin ilkini Sayın Figen Özen ile yaptık, umarım keyifle okur ve dostlarınızla paylaşırsınız.
Sorular ve Yanıtlar:
Gazanfer ERYÜKSEL: Sizce bu Anayasa değişikliği neler içeriyor? Eğer üstü örtülmeye çalışılan değişiklikler varsa nelerdir? Gösteren gösterilen ilişkisinde durum nedir?

Figen ÖZEN: Sn. Eryüksel, bildiğiniz gibi ben hukukçu değilim. Ama Yargı’da, özellikle Anayasa Mahkemesi’nde yapılmak istenen değişikliklerin, Yüce Mahkeme’nin, iktidarın yararına kararlar verecek aile mahkemesi haline getirilmek istendiğinin farkındayım.

12 Eylül’de halkın oylarına sunulacak anayasa taslağının, Prof. Dr. Ergun Özbudun tarafından hazırlandığını ve bu konuda Türk halkı bilgilendirilmeden, ABD’den icazet almak üzere önce Amerika’ya daha sonra da AB ülkelerine gönderildiğini hepimiz biliyoruz.
Bu anayasa taslağı insan hak ve özgürlükleri temel alınarak hazırlanmamıştır. ABD ve AB’nin dayatmacı politikaları bu taslağın temel taşlarıdır.
Memura ve işçiye grev hakkı tanınmamakta ve sorunların Hakem Kurulu’nda çözülmesi öngörülmektedir.
Aslında var olan memur ve işçi hakları bu taslakta, daha da daraltılarak, Hakem Kurulu’nun insafına terk edilmektedir.
Gazanfer ERYÜKSEL: Referandumda tercihiniz “EVET” veya “HAYIR” ise nedenlerini söyler misiniz?

Figen ÖZEN: Sn. Eryüksel, sizin de çok iyi bildiğiniz bu taslak, doğrudan doğruya Cumhuriyet’in dönüştürülmesi ve Türkiye’nin bölünmesinin önünü açan bir yol haritasıdır.

“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.”

Size Anayasa’mızın 3. Maddesini aynen aktardım Sn. Eryüksel. Şimdi AKP Kurucular Kurulu kitabının 8. sayfasında yer alan bir başka maddeyi aynen aktarıyorum.

“Partimiz merkeziyetçi devlet anlayışından vazgeçilmesini öngörür.” Bu madde CFR’nin gönderdiği memorandumun gereği olarak tüzüğe de aynen alınmıştır. Bu Türkiye’nin eyaletlere bölünmesinin ve bir noktada Öcalan ve hempalarının “demokratik özerklik” dayatmasının kabulünün işaretidir.

Aynı kitabın 12 sayfasında ise” Partimiz, eğitim hizmetlerinin yerelleşmesinden ve özelleştirilmesinden yanadır.” denilmektedir.

AKP programına aldığı bu iki madde ile göz göre bir Anayasa suçu işlemektedir. Bu maddeler küresel patronların emriyle, BOP Eşbaşkanı’nın gayretleriyle Türkiye’nin bölünmesine doğru atılan adımlardır.

Ben bir vatanseverim. Tıpkı Mustafa Kemal gibi antiemperyalist Türk milliyetçisiyim. Her

Şeyden önce bağımsızlıkçıyım. Oyum elbette tereddütsüz “HAYIR” olacaktır.

Gazanfer ERYÜKSEL: Türkiye’nin yol haritası, “EVET” çıkarsa sizce nasıl şekillenecek, “HAYIR” çıkarsa nasıl?

Figen ÖZEN: İsterseniz bu sorunuza referandum neticesi “EVET” çıkarsa neleri engelleyemeyeceğimizi sıralayarak cevap vereyim.

Referandumda “evet” çıkarsa!

* Siz artık yabancılara toprak satışlarını engelleyemeyeceksiniz.

* Siz mayınlı arazilerin 49 yıllığına yabancılara kiralanmasını da önleyemeyeceksiniz.

* Siz Cumhuriyet’in dönüştürülmesini engelleyemeyeceksiniz.

* Siz Türkiye’nin başkanlık sistemine geçip eyaletlere bölünmesini de önleyemeyeceksiniz.

* Anglo-Amerikan sisteminin ülkeyi bölüp, “YUT”masını engelleyemeyeceksiniz.

* Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine aykırı olmasına rağmen, bir emperyalist proje olan eğitimin yerelleştirilmesini ve eğitimde “Eğitim Birliği Esası”nın yok edilerek ana dillerin kullanılmasına da ses çıkaramayacaksınız.

* Hatta içiniz yansa da, 82 Anayasası’nın “Değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez” maddelerinin, ayaklar altına alınıp paspas edildiğini görseniz bile başvuracak yüce bir makam göremeyeceksiniz.

* Türk kimliği, ülkenin milleti ile bölünmez bütünlüğü yok edildiği takdirde ses çıkaramayacak ve bunu engelleyemeyeceksiniz.

* Türkiye’nin Amerikan mandası olmasını, zaten emperyalist işgalin 1945 yılında başlamasıyla elinden alınan tam bağımsızlığının da yok edilmesini engelleyemeyeceksiniz.
YA ŞİMDİ İKİNCİ 12 EYLÜL'E HAYIR DERSİNİZ

YA DA BİR DAHA HAYIR DİYECEK TÜRKİYE BULAMAYACAKSINIZ!

UNUTMAYALIM BİZ 12 EYLÜL’DE TÜRKİYE’NİN VAR OLMA SAVAŞINI OYLAYACAĞIZ, KARARIMIZ “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” OLMALIDIR.


Gazanfer ERYÜKSEL: Sayın Özen, vakit ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederim.

Figen ÖZEN: Ben teşekkür ederim.

Hiç yorum yok: