Sayfalar

17 Kasım 2011 Perşembe

Nusayrileri Hedefe Almak Yanlıştır

(Yeniçağ’dan Nazmi Çelenk’e cevap yazımdır)

Pazartesi (14.11.2011) günü Yeniçağ Gazetesinde yayınlanan “Suriye’nin arka planı” başlıklı yazınızda ele aldığınız Nusayriler hakkında size bir eleştirim var.

Suriye bu kadar batıdan sıkıştırılmışken, bir de yönetimdekilerin kültürel kökeni aleyhine yazmanızı doğru bulmadım.

Bence Hz.Ali'yi olağanüstü sıfatlarla adlandırmalarını değil, Suriye'de BAAS yönetiminin İslamı bizden daha doğru uyguladıklarını konuşmak lazım.
Örneğin, Suriye yönetimi;

-Dışarıdan(Yahudi finans merkezlerinden) borç alıyor mu? IMF'ye "Faiz" borcu ödüyor mu?
-Sularını İsrail'e satıyor mu? (Şems suresinde Semudi tayfası için "Suya el koydukları için onlar Allahsızdır" der.)
-Halkına Koka Kola içiriyor mu?
-Eğitim ve Sağlık hizmetlerini tümüyle ayırımsız halkına ücretsiz sağlıyor mu?
-Zengin, israf derecesinde lüks tüketim hayatı içindekiler ile fakir arasında bizdeki kadar büyük uçurum var mı?
-Onlar, hiç Katolik papazı gibi evlenmeyen Türk imamlarına (İslamda evlilik önemli kurumdur) laf ediyor mu?

Bakalım hangi yönetimde halka daha adil hizmet var?
Gayet iyi ilişki içinde olduğumuz en İslamcı gösterilen Suudi devletinde mi İslam daha ADİL? Osmanlı kalesini yıktılar gıkımız çıkmadı, Mekke'nin çevresindeki Osmanlı revakları da kaldırılıyor, One Minute diyen yok! En iyi geçindiğimiz bu ülkeye kendine düzen ver diyebilir miyiz?

Neden kendi halinde mazlum ve türlü inanışlardaki halkını barışık tutabilen bu küçük ülkeye düşmanlık ekiyoruz?

Neden Suriye (Sarı-Ay, Bereketli Hilal) gibi kaç bin yıldan beri OĞUZ kültürü ile gelmiş bir devleti bu kadar kolaylıkla öteleyebiliyoruz?

Suriye'de MÖ. 320'lerde Roma yağmacı başı İskender'in yağmalarına karşı direnerek kurulmuş SELEV-KOS'lardan ve daha önce Yahudi tefecileri Babil'den kovarak köleliği ilk kaldıran AKMENİD (Agamenler) yani KARUSİ Uygarlığından beri Oğuz kardeşlik ve dayanışma kültürü vardır, biziz o. “Karesi Beyliği” deyince, Balıkesir-Çanakkale çevresindeki Selçuklu beyini ve Oğuzlu Kayı boyuyla birleşerek, hatta kendilerini lağvederek Osmanlı devletini kurduklarını, sancaklarında sarı hilal, Hz.Ali’nin kılıcı ve kızıl bayrak bulunduğunu anımsatayım.

MÖ.320’de SelevKOS Oğuz devletinin kurulduğu yer ŞAMAN-DAĞ; DOR yeri, Lazkiye LAZİ-KOS, Ulu Oz inanışlı OĞUZ yeri, SelevKos başkenti Antakia ANATİ-KOS Anası Oğuz şehri... Ve SİLİFKE, SELEU-KA, SOLİ-Kayı…

Anadolu’nun güneyinde SelevKos ve kuzeyinde Pantus ordularının parasında Bazileus (Başoğuzlu) yazardı, lütfen internette Bazileus yazan sikkelerin resimlerine bakınız, başlarında kızıl kurdele, hilal ve ortasında sekizli şems yıldızı (Selçuklu ve Osmanlı ile aynıdır) ve başak göreceksiniz. SelevKOS döneminde Başoğuzlu Eubador Bedri'nin adıyla Şam'da JUPİTER Bilimevi yapıldı, şimdiki adı Emeviye Camiidir. İlk kulesinin adı ARİS, yani ARŞI İnceleme gözlem evi, oradan Ulu HÛ/Göğ incelenirdi, Jupiter gezegenine Kızıl Yıldız Hubidor adı o zaman verildi.

MÖ.1 yy.da Roma kralı Sezar'ın üstümüze saldığı Sulla, Lukullus ve Pompei'nin ordularına 48 yıl direnen Başoğuzlu VI.Mitri Dade (Bedri Dede), EUBADOR, BABA-DOR, HUBİ-YAR Sultan, Dede Sultan, gibi destanlaşan özellikleriyle tanrısal sıfatlar ona atfedilmişti. Tanrı Mitras, Mitraizm tanımı var batıda, ona “gizli askerlik dini” derler, Hıristiyanlığın yayılmasının önündeki en büyük engel onlardı diye anlatırlar. Bedreddiniler onlara denk düşen sıfattır.

Demek, küresel çetenin son haçlı seferinin önünde yine bir kültürel engel var ki bu kavramlara bu kadar saldırılmaktadır. İsa’ya Allah’ın oğludur diyen kültüre hiç sataşmazlar, çünkü orada bir engelleri yoktur.

Hz.Ali, Bedrin Aslanları gibi savaşmıştı ya, işte o BEDRİ'den söz ediyordum. O Bedri (Mitra) kavramı, savaşarak direndiği için sıfat olarak Hz. Ali'ye atfedildi. Karıştırma ondandır. Olay budur. ( Şu anda Suriye müftüsünün adı da Bedrettin’dir.)

Örneğin Sultan Zeynep adıyla Hz.Ali'nin torunu Zeynep karıştırılır. Sultan Zeynep Alanya'dan Mısır'a kadar yönetici oldu, Palmira kraliçesidir ve Ankara ile Gazze'yi Hıristiyan Roma'dan kurtardığı için kadın Oğuzata, yani İlyapa (halife, elife) ilan edildi, Ankara Ulus’taki bilimevini din dışı ilan ederek yıkmaya kalkan Hıristiyanlardan kurtardığı için burası onun ünvanı olan Oğuzata(Augusto) adıyla anılır oldu.

Fonetik Analizde NUSAYRİ:
1-Nusa-yri sözcük olarak açılımında ANASI YAR çıkıyor.
YAR olmak, Himaye etmek, şevkat göstermek, HUB-YAR ile EUBA-DOR aynı sözcüktür, güneyde,Toroslarda, Yörük/Dörük gibi D/Y dönüşümü vardır, DOR/YAR sesdeştir.
Anası; kaynağı, mayası. Sıfata çoğullama yapar, Çok YAR (çok şevkatli) olan. Ege'de YAR-AN olarak bugüne kalmıştır. Duamızda vardır; “Allah size yar ve yardımcı olsun.”
2-Nu-Sayri; SARİ-ANA; Sarı Hilal, Bereketli Hilal, ki İslamiyetin de sembolü olmuştur.
Sarı-ay yeri, SYRİAE; Suriye'nin Oğuzca/Türkçe adıdır. Suriyeliler de bunu bilmez.
Antik Suriye'de ana kraliçe Artemis'in başında yukarı bakan Hilal resmi vardır ve altında TURG ATASİ yazar, yani Atası Hilal.

Hilal demek TURG demektir antik dilde ve İskenderun Osmaniye Kozan bölgesinin 1.yy. daki beyinin adı da TARGANDİ METE'dir, Anati Dor Mete, ya da Sarı Ay İnanışlı Mete, TARKAN yani. Romalıları sahillerimize sokmadığı için ondan korsan diye söz eder Romalı tarihçiler. Kızı Leyla da baş kadın savaşçıydı, yani Amazon.
Nusayriler o direniş kültürünün devamıdır.

Ben şimdi Roma'nın efendileri olan Venedik-Ceneviz korsan Yahudi tayfasına göre mi olayları yorumlayacağım, onlara mı inanacağım?

MÖ.1.yüzyılda, Anadolu Oğuz boylarını tarihten silme, MİLAT, yani tarihimizi sıfırlama cezası verdi bize Roma senatosu. O zamanın en direnişçi Oğuz kavimlerinden bugüne kalmış olan DOR/YAR kültüründen bir isim olan NUSAYRİ adına bile tahammülü yok bu batılı korsanların.
Onların bizi tarif ederken kullandıkları kavramları ne olur kullanmayalım. Onlar Hz.Ali'nin direniş ruhunu gördükleri her yerde VI.Büyük Bedri'yi görürler öyle ona göre saldırganlaşırlar, bizi zayıf düşürmek için basit ayrılıkları kaşırlar.
Bence Ulu HÛ, ALLAH sedaları en gür şekilde birlik halinde Şam'dan yankılandığı içindir korkuları!

Selahattin'in heykeli Şam’dadır, gördüm, Selahattin’in ülkesidir orası! O heykeli yıkmaktır amaçları. Heykellerimizden korkuyorlar. Sonra son Selahattin olan Mustafa Kemal’e ve heykellerine saldıracaklar, planları odur. Öyleyse, Suriye’de direnenleri yıpratmak niye?

14.11.2011
Mahiye Morgül

Hiç yorum yok: